MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

SİYER

<< 3463 >>

130- Tebuk Seferinden Dönerken Münafıkların Yaptıkları

131- Sahabenin Tebuk Gazvesinden Medine'ye Dönüşü

 

130- Tebuk Seferinden Dönerken Münafıkların Yaptıkları

 

1. Ebu't-Tufeyl

 

- - (-)

25485- Ebu't-Tufeyl der ki: Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tebuk gazvesinden dönerken birine şöyle seslenmesini emretti: "Resulullah yamaç yolunu tutmuştur. Kimse o yolu tutmasın." Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yamacı geçerken önünde Huzeyfe bineğinin yularını tutmuş, arkasında Ammar da bineğini sürüyordu. Bu sırada yüzleri maskeli bir grup süvari gelip Ammar'a yetiştiler. Bu sırada Ammar Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bineğini sürüyordu. Ammar (Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zarar vermesinler diye) onlara döndü ve bineklerinin yüzüne vurmaya başladı. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu arada Huzeyfe'ye: ''Hadi, hadi (inmek üzereyiz)" buyurarak bu şekilde aşağıya kadar indiler. Sonra Ammar da döndü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Ammar! Onları tanıdın mı?'' diye sorunca, Ammar: "Bineklerin hepsini tanıdım, ama adamlar maskeliydi" cevabını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ne istediklerini anladın mı ?'' diye sorunca ise: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" cevabını verdi. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Resulullah'ın bineğini ürkütmeyi ve bu yüksek yerde onu bineğinden düşürmeyi istiyorlardı'' buyurdu. Bu olaydan sonra Ammar, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından biriyle konuşurken adam: "Allah aşkına söyle, geçit ahalisi kaç kişiydi?" diye sorunca, Ammar: "Ondört, şayet sen de onlardan isen onbeş kişi idiler" cevabını verdi. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlardan üç kişinin mazeretini kabul etti. Çünkü onlar şöyle demişlerdi: "Biz, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) münadisinin sesini duymadık "e oradaki saldırganların amacını da bilemedik." Ammar: "Şahadet ederim ki, geri kalan o oniki kişi, Allah ve Resulüne hem dünyada, hem ahirette harp ilan etmişlerdir" dedi.

Velid bildiriyor: Ebu't- Tufeyl der ki: O gazvede Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) suyun az olduğundan şikayet edilince, Hz. Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir münadiye: "Hiç kimse Allah'ın Resulünden önce suya gitmesin" diye seslenmesini emretti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o suya gittiğinde bir grubun önceden suya gitmiş olduğunu gördü ve o zaman onlara lanet etti.

 

[Sahih]

 

Heysemi (6/195) ravilerinin Sahih ravilerinden olduğunu söyledi.

 

 

1. Huzeyfe

 

- - (-)

25486 (1)- Ebu't-Tufeyl der ki: Huzeyfe ve o geçitte olanlardan bir adam arasında bir anlaşmazlık vardı. Huzeyfe: "Allah aşkına söyle, geçit ahalisi kaç kişiydi?" diye sorunca, oradakiler adama: "Sana sorduğunda cevap ver" dediler. Adam: "Bize söylendiğine göre on dört kişiydiler" dedi. Huzeyfe: "Sen onlardansan on beş kişiydiler demektir. Şahitlik ederim ki, bunlardan on iki kişi Allah ve Resulü'ne hem dünyada, hem ahirette harp ilan etmişlerdir" dedi.

Ebu Ahmed (M. b. A. b. ez-Zübeyr) rivayet i: Orada bulunanlardan üç kişi mazur görülmüşlerdir. Bunlar: "Biz, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) münadisinin sesini duymadık ve oradaki saldırganların amacım da bilemedik" demişlerdi. Ebu Ahmed rivayeti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Harre'deyken yürüdü ve halka: ''Su azdır. Benden önce kimse suya gitmesin'' buyurdu. Bir topluluğun daha önce suya gittiğini görünce, o gün kendilerine lanet etti.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (7138) rivayet etti.

 

 

 

25487 (2)- Huzeyfe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tebuk gazvesine çıkınca suyun az olduğunu öğrenince bir münadiye: "Benden önce kimse suya gitmesin" diye seslenmesini emretti. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) suya gidip kendisinden önce oraya bir topluluğun gittiğini görünce kendilerine lanet etti.

 

[Sahih]

 

 

 

25488 (3)- Huzeyfe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir seferinde suyun az olduğunu öğrenince: ''Benden önce kimse suya gitmesin'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

131- Sahabenin Tebuk Gazvesinden Medine'ye Dönüşü

 

1. Ebu Humeyd

 

- - (-)

25489- Ebu Humeyd es-Saidi bildiriyor: Tebuk yılı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte çıkıp Vadi'l-Kura'ya geldiğimiz zaman, bahçesinde olan bir kadınla karşılaştık. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bahçedeki hurmanın ne kadar olduğunu tahmin edin'' buyurdu. Biz bir tahmin yaptık. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu on vesak olarak tahmin etti ve kadına: ''İnşaallah biz sana geri gelene kadar, bahçeden ne kadar mahsul olduğunu iyi sayılı diye tenbih etti. Yola devam ettik ve Tebuk'e vardık. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu gece üzerinize çok şiddetli bir rüzgar esecek, içinizden kimse bı, rüzgarda kalkıp bir yerlere gitmesin. Kimin de devesi varsa yularından iyic( bağlasm'' buyurdu. Biz de develerimizi bağladık. Gece olunca şiddetli bir ye: esti ve yerinden kalkan bir adamı Tay dağları (denilen Lece ve Seima. dağları )na kadar sürükledi.

Sonra Eyle kralı Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelip kendisine beyaz bir katır hediye etti. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de ona bir cübbe verdi, halkından denizde olanlar (tüccarlar) için bir emanname yazdı. Same. dönüp Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber Vadi'l-Kura'ya geldiğimizde kadına: ''Meyvesi ne kadar oldu?'' diye sorunca, kadın: "On vesak• Resulullah'ın tahmini gibi-"dedi. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ben acele edeceğim, içinizden dileyen acele edebilir'' deyip yola çıktı ve biz de onunla gittik. Medine'yi görecek kadar yaklaşınca: ''Bu, Tabe şehridir'' buyurdu. Uhud'u görünce ise: ''Bu, bizi sevenı bizim de kendisini sevdiğimiz bir Uhud'dur. Ensar'dan en hayırlı aielelerin kimler olduğunu söyleyeyim mi?'' buyurdu. "Söyle ey Allah'ın Resulü!" dediğimizde: ''Ensar'ın en hayırlı aileleri _Vecetir oğulları, sonra Abduleşhel oğulları, sonra da Saide oğullarıdır. Ensarlı ailelerin hepsinde de hayırlar vardır'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari 3/343 (1481), Müslim 2/1011 (1392), Ebu Davud 3/179 (3079) ve İbn Huzeyme 4/40 (2314) rivayet ettiler. 26399 (6)'da tekrar edecektir.